En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Global ısınma kadar önemli bir sorun da lokal ısınma



Geçen hafta trafiğe bağlı hava kirliliğinin kısırlığa yol açtığını gösteren pek çok araştırma olduğunu yazmıştım. Ama trafiğin tek olumsuzluğu hava kirliliğinden kaynaklanmıyor. Trafikle ilişkili kısırlığın, uzun süre direksiyon başında oturma sonucu testis torbası ısısının artmasına bağlı olabileceği de ileri sürülüyor.

Sıcak dokunuyor

Araba sürmenin testis torbası ısısı üzerine etkilerini belirlemek için yapılan araştırmalardan birinde, gönüllü 9 erkekten önce 40 dakika süreyle yürümeleri ve daha sonra da 160 dakika süreyle araba sürmeleri istenmiş ve bu kişilerin skrotumları üzerine yerleştirilen elektronik bir termometre ile torba derisinin ısısı 2 dakikada bir ölçülerek kaydedilmiş.
 Sonuçta, direksiyon başında geçirilen 2 saatten sonra torba ısısının yürürkenkine göre 1.7-2.2 derece arttığı belirlenmiş.
 Bu, sperm üretimini etkileyebilecek olan çok önemli bir artış. Çünkü, testis torbası ısındığı zaman testislerin de ısısı artıyor ve bu da sperm sayısının azalmasına yol açabiliyor.
Testisler biliyorsunuz erkeklerde erkek tohum hücrelerinin, yani spermlerin yapıldığı organlardır. Halk arasında ‘er bezi’ ve ‘haya’ isimleri ile bilinir. Bir diğer adı daha vardır, bilen bilir; onu yazmıyorum.
Testisler, tıp dilinde skrotum yani testis torbası adı verilen bir torba içinde vücut dışında bulunmak zorundadır, çünkü testislerin sperm üretebilmeleri için ısının 35.5-36 arasında olması gerekir. Vücut iç ısısı 37 derece olduğundan, bu ısıda sperm üretimi de mümkün olmaz.
Kadınlarda ise durum tam tersidir. Onlarda yumurtaların üretildiği
organlar olan yumurtalıklar (overler) karın içinde, yani sıcacık bir yerde olmak zorundadır.   
Bu bilgilere göre, kadın ve erkeği ayıran en önemli fark, kadınların sağlıklı ve üretken olabilmeleri için yumurtalıklarını ‘sıcak’ tutmaları gerekirken, erkeklerin tam aksine testislerini ‘soğuk’ tutmak mecburiyetinde olmalarıdır.

Trafik kısırlığına karşı önlemler

Bundan sonra yol kenarlarında arkasını yola dönerek her iki bacağını yana açmış kişiler yanında, pantolonunu indirmiş, elindeki yelpazeyi ön tarafına sallayan kişiler de görürseniz, şaşırmayın. Bunların ilki ‘ihtiyaç’ ikincileri ise ‘hararet’ gideren uzun yol şoförleridir.

Kısırlık sorunu yaşamak istemeyenlere Bülent Ersoy’ un kullandığı türden pille çalışan vantilatörler de önerilebilir. Ön konsolun uygun yerine monte edilmesi mümkün olan vantilatörlerin pek çok ‘motorun su kaynatmasını’ önlemesi mümkündür.

Ama kesin çözüm yeni model araçlarda, şoför koltuklarında testis torbalarına denk gelecek yerde soğutma sistemi kurulmasında yatıyor.
 Testis geçmiyorum. İspatı için de Kore’ de yapılmış olan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum.

Bu araştırmada, evlerinde geleneksel olarak yerden ısıtılan zeminlere oturan Koreli erkeklerin testis torbası ısısı 50 dakika süreyle oturur durumda kitap okurken ve 180 dakika süreyle oturur durumda kağıt oynarken, zemin ısısı 15’den 50 dereceye 5’ er derece artırılarak ölçülmüş.

Sonuçta, torba ısısının zemin yüzeyinin ısısından ciddi şekilde etkilendiği, zemin ısısının ideal olarak 23-33 derece arasında olması gerektiği, aksi takdirde torba ısısı ve dolayısıyla da testis ısısının sperm yapımı bozulacak şekilde yükselebileceği belirlenmiş.

Netice

1. İstanbul trafiğinde saatlerce kıpırdamadan oturmak zorunda olan sürücüler, ciddi bir ‘lokal ısınma’ ve kısırlık tehdidi altındadır.
2. ‘Ayağını sıcak tut, kafanı serin’ sözü erkekler için söylenmiş bir sözdür ve bunu yüzyıllar önce dile getiren atalarımızın ileri görüşlülüğüne hayran olmamak mümkün değildir.



Bu yazı 1,801 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,897 µs